yüksek lisans

ülkemizde erkeklerin genelde askerliği ertelemek için, bazılarının ise toz pembe düşüncelerle "ben yüksek yapayım, özel sektörde hemen iş bulurum" fikriyle yaptığı, üniversite hayatı bittikten sonra, mantık olarak, kalifiyeli eleman olabilmek için icra edilen, tezli ve tezsiz olarak iki çeşit yapılan eğitim. bunun yerine ingilizce kursuna gidip yds'den 70 ve üzeri puan almak size çok çok daha fazla katkı sağlayacaktır kesinlikle.

bazı kurumsal firmaların dikkate aldığı olay. kişisel görüşüm yüksek lisansa hemen giden insan ya iş bulamamıştır yada erkekse askerden kaçmak istiyordur net.

tezlisi daha makbuldür.

şu bahar döneminde de her herhangi bir yüksek lisans programına yerleşemezsem eğer tecilim bitiyor, asker kaçağı olmak istemiyorum. duanız varsa alırım cemaat, ihtiyacım olacak.

yapmayı düşünüyorum not ortalamam da yüksek baya ama ve lakin yds düşündürüyor beni :(

tezli öğrencilerin tezsizlere baktığı bakış.. ulan aynı dersi alıyorsunuz neyin kafasını yaşıyorsunuz

ingilizcem zayıf iken "high licance" diye çevirmiştim. aklıma geldikçe gülerim.

gençler okul bittikten sonra başka bir bölümde 2 yıllık okuyunca yüksek lisans oluyor mu o?

bazısının hayatına yön verme konusunda vereceği kararı erteleme amacıyla, bazısının adının önüne ekleyeceği sıfat için, bazısının akademik kariyer için ve bazısının da gerçekten sadece yüksek lisans yapmak istediği için aldığı eğitimdir.

okuduğum üniversitenin diplomasinin avrupa geçerliliği olmadığı için geçerli sayılan bi üniversitede yüksek lisans yapmayı düşünüyorum fakat sadece düşünüyorum yapabilicegimi pek sanmıyorum genelde hep böyle düşünürüm zaten eyleme geçirmem

lisanstan istemeyerek mezun olduktan 2 ay sonra karşıma çıkan ve değerlendirdiğim bi fırsat. hem okuldan hem arkadaşlarımdan ayrılmak zor geliyordu ve eve dönünce hemen iş bulamayacağımı düşünüyordum. başvuru tarihine denk geldim ve denemeye karar verdim. mülakat başarılı geçti ve şu an da nanoteknoloji mühendisliğinde yüksek lisans öğrencisiyim. yüksek lisans yolunun sonu doktora, ve akademisyenlik olabilir veya başka fırsatları da değerlendirebilirsiniz. araştırma yapmayı sevmeniz ve yeni bir şeyler öğrenmeye hevesli olmanız -bence yüksek lisansı devam ettirmek için yeterli kriterler. bilimle kalın.

ders döneminde hocaların ve enstitünün çok zorlayabildiği eğitim. makale ve kitap kritiği yazmaktan iflahım kurudu. adam akıllı bir makale yazmak da inanılmaz zaman ve çaba istiyor. ancak layığıyla yapılırsa ve hocalar da kaliteli ise kişiye 4 yıllık lisans döneminden çok daha fazla şey katabiliyor.

geçen sene asla dediğim, bu sene kendimi ikna edip hadi bakalım dediğim ve yds ile ales puanı edindiğim ancak bu gidişle başvurmak için kullanamayacağım eğitim türü. her gün bir umut güncellesem de 2020-2021 dönemi için başvuru duyurusu göremiyorum. biz yine geç olsun da güç olmasın diyelim.

aralıktaki alese girerek yapmak istediğim şeydir. ağustostakine de sınav nasıl bi şey acaba diye görmek için girmeyi düşünüyorum. yapmış olanlardan tavsiye dinlerim.

Yüksek lisans yapmak için genel ortlamanın çok fazla etkisi olup olmadığını aşırı merak ediyorum. Ayrıca bilim sınavına girenler varsa bizi biraz aydınlatabilirler mi acaba?

dokuz eylül'de yüksek lisans konusunda bilgisi olan biriyle iletişime geçebilir miyiz lütfen?

inşaat lisans mezunlarına yapmayın diyeceğim şeydir. lisans mezununa iş yokken, yüksek lisansa hiç yok anacım. iyice boka sardı sektör, sakın ha.

başladığım dönem pandemi nedeniyle uzaktan uzaktan devam ettiğim eğitim programıdır. kendisini çok da sevdiğimi söyleyemem. sonuçta motivasyon olmayınca pek de bir şey yapamıyor insan. ancak askerlik meselesini sayesinde biraz daha ötelemiş oldum. yeni dönem, yeni şans diyelim...

Kabul haberimi bugün aldım sözlük, paylaşmak; anı bırakmak istedim buraya..

Lisansı bitirmek benim hayalim, yükseklerde gözüm yok

Allahım nasip et dediğim şey. Yüksek inşaat mühendisi... Allahım nasip et.

Bir an önce bitsin istiyorum, bir an önce. 3. sene yav. İdealist olup bir şeylerin peşinden koşunca hiç de iyi olmuyormuş. Ağzıma sıçıldı aylardır. Hatta ne ayı, yıllardır. Mafolduk ya. Evet, mafolduk.

Eğer ales sınavına girmeden tezsiz bir şekilde yapıcam diyorsanız yurtdışında yapılması daha kazançlı olabilir. Çünkü tezsiz yüksek lisansa 20.000 lira istiyorlar. O paranın üstüne biraz daha koyup hem yurtdışında 1 yıl tatil yapmış olursunuz hem de yüksek lisansı aradan çıkarmış olursunuz. Baya baktım da kıytırık normalde bedava deseler gidip orda 2 yılımı heba etmeyeceğim üniversiteler 15 bin 20 bin lira ücret talep ediyorlar. yoggg amk O yüzden yönümü irlanda ya çevirdim. Hesaplarıma göre tam bir yıl köpek gibi çalışıp harcamalarımı en minimuma indirirsem seneye bu vakitlerde irlandaya gitmiş olurum.

Bugün kayıt olduk sözlük, Rabbim utandırmasın hiçbirimizi çıktığımız bu ilim ve bilim dolu yolda..

an itibarıyla kabul aldığımı öğrendim. bir hayırlı olsununuzu alırım ben de. :)) mülakat çıkışında kapıda bekleyen araştırma görevlisi “fena değildin” diyerek göz kırptığında kabul alacağımı anlamıştım. sınavım iyi geçmişti ama bir yandan da hiç beklemiyordum, çünkü sonrasında mülakatta aaağzıma tükürdüler. normalde mülakatta üç beş kişilik bir jüri olur, hangi alanı istiyorsan sana o alandan sorular sorarlar. -öyleymiş yani, tecrübelilerden öyle duydum.- benim de ilk mülakatım tabii, ben de böyle bir jüriyle karşılaşacağımı sanıyorum... mülakat salonunun önünde beklerken bir miktar ayvayı yediğimi hissettim, içeriden ağlayarak çıkanlar falan vardı. tamam kızım dedim, gerisin geri istanbul’a döneceksin belli, en azından geldim gezdim dersin sıkma canını. içeriye bir girdim, karşımda on kişilik jüri var, suratlar desen mahkeme duvarı. sorular sadece istediğim alandan değil, tüm alanlardan geliyor, düşünmeme de fırsat verilmiyor. bildiğim şeylere cevap veremedim bir süre. o kadar üstüme gelindi ki, hayırdır canımızı mı alacaksınız nedir yani deyip kapıyı çarpıp çıkacaktım az kalsın. he bir de tanışma faslında, ileride ne üzerine çalışmak istediğim sorusunu cevapladıktan sonra bölüm başkanı alaylı alaylı güldü, “benim başka sorum yok” deyip çıktı salondan, nah yaparsın der gibi. o an o kadar moralim bozuldu ki, hiç umudum kalmadı sonrası için. hâlâ gelen maili kontrol ediyorum, ulan yanlış mı gönderdiler acaba diye.

tez önerisi kısmı beni bir hayli zorladı. ne ben konu beğeniyorum ne de beğendiğimi hocaya beğendirebiliyorum. bakalım sonuç nereye bağlanacak

lisans tezimi tübitak'a gönderip kabul almıştım. fakat projenin ilerlemesi için yüksek lisans da yapmam gerekiyordu. akademik kariyer hedefim olmadığı halde hem burs verdikleri için hem de labtan yararlanmak için koşarak ales'e girmiştim. şimdiki aklım olsa yapmazdım hiçbir faydası olmadı bana maalesef (bkz: şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler )

yüksek yapmak istediğim bir üniversite var. akademisyenleri, çevresi hep çok sıcak hissettiriyor. bir de sık sık gittiğim için artık öğrencisi gibi hissediyordum. düşünce yapısını sevdiğim birçok hocam bahsettiğim üniversitenin mezunu. kısaca komple orda yaşamak istiyorum. ilk kez çok net, spesifik bir hedefim vardı. enstitü benim istediğim programdan bu sene öğrenci almayacakmış.... allam teşekkür ederim, en olmayacak şeyler oluyor bu ara ya.

Bitiyor. TAŞŞŞŞŞŞ gibi bir ürün çıkartıyorum ortaya. Ama sonucu güzel oldu. Ayranımızın dökülmesiyle kalmadı, hiç hoş olmayan şeyler de yaşandı tabi bu süreçte. Bahsetmek istemiyorum.

(#3981969) tez konum belirlendi sevgili canım yazarlar artık yabanwersini eskisi kadar özgür değil..

burada yazılanları kabul alanların hikayelerini okudukça ben ne kadar salakmışım demeye başladım. çok zor görünüyor. ben bunları yapamam sanırım. siz ne kadar zeki, becerikli insanlarsınız. nasıl böyle başarılı oldunuz ? gerçekten tebrik ederim.

lisansı üç senede yüksek lisansı da bir senede bitirdim. bunlar türkiyede önemsiz şeyler.

Özel sektörde kendinizi pazarlama argümanıdır. tezlisi tezsizi önemsenmeyen şeymiş. Akademisyenlikle alakanız yoksa bilimsel araştırmalarla uğraşmayacaksanız özel sektör içerisinde sizin tezli yaptığınız yüksek lisans kimsenin umurunda değil. Birçok iş arkadaşımın yüksek lisans yaptım ben havasının arkasında detaylı araştırdığımda tezsiz hatta poşet yüksek lisansı okuduklarını gördüm.

henüz okumadığım bölümün yüksek lisans programlarını araştırıyorum (bkz: kariyere sarılıp uyumak)

ne rezil döneme geldik ya. tez icin online anket yapiyorum, soru cevaplarına örnekler vermisim kolay olsun diye o kadar alakasız cevaplar gelmis ki. bunlari ayıklayıp istatistik cikarip tez yazmam bekleniyor vallahi yaslandim. kazanması zor yapması ayri zor. edit: anket

hocanın işlerini yapıp makalelerini hazırlamaktan kendi tezimi yazamıyorum. uzatacağız herhalde bakalım..

Aranızda tarih bölümünde yüksek lisans yapmış veya yapmakta olan var mı sözlük?

Yüksek lisans başvurusu yaptığım bir üniversitenin bilim sınavı olacakmış. Bugün ona biraz hazırlanayım istedim. Aylarca kpss çalışmaktan sosyolojinin yüzüne bakmamıştım. Matematik, tarih, coğrafya vs derken, resmen kendimi nefes almış gibi hissettim bugün. Bu arada sosyoloji bilim sınavları ile ilgili bilgisi olan varsa ve bilgilendirirse çok sevinirim zira sosyoloji sonsuz bir konu havuzu olduğu için en çok neye bakmalıyım, karar veremiyorum.

Yüksek lisans memuriyette derece/kademe yükselttiği için dolayısıyla maaşta bir miktar fark yaratır. Bunu yüksek lisansa başladığımda öğrenince epey sevinmiştim, fark miktarını bilmediğimden tabi. Halbuki aldığın fark kitapları, çıktıları, otobüslere harcadığın parayı karşılaması için bile en az iki yıl geçmesi gerekiyor. Sonra da o para hiç oluyor zaten. Olur da bir yerlerden duyup sevinirseniz, pek heveslenmeyin derim.

dersler sorun değil hallediliyor da, ben henüz tez konumu bile bulamamışken nasıl yazılacak bu tez?

her ne kadar zorlu bir süreç olsa da tezinizin yök tez'e eklenip yayınlandığını görerek süreci sonlandırmak başka bir haz.

başlığı sol kanatta görmüşken yaşadığım tatlı ve tatsız tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istedim. öncelikle yl yapacağınız üniversite konusunda iki kanıksanmış yargı var. ilki lisans mezunu olduğunuz üniversitede kendi hocalarınızla yl yapmanın size avantajlarının olacağı ikincisi de başka bir üniversitede başka hocalarla kurduğun temaslar neticesinde daha da güçleneceğin. ben şartlarım doğrultusunda ikinci yolu seçmek zorunda kaldım. bu noktada lisanstan beri hocanın öğrencisi olanların çeşitli noktalarda tolere edildiğine, ayrıcalık tanındığına ve birçok şeye şahit oldum. bunlar beni demoralize ettiği kadar hırslandırdı tabii ki de. neyse, tecrübe ettiğim ve işin bir başka boyutu ise çalışmak istediğiniz alanda çalışma vermiş bir danışman hocayı kendinize seçmeniz olacak. Çünkü kendi kapsamı dışında olduğundan alan bilgisi zayıf olacak ve sizi yönlendirmeyecek belki de istediğiniz konuyu çalışmanıza izin vermeyecek. bir diğer husus ise tez konunuzu bap, tübitak (sanırım 2209 olmalı) gibi projelerle destekleyip niteliğini arttırmanız. e biliyorsunuz ülkede reklam ve pazarlama önemli bu noktada tezinizin ön yazısında “…. Proje kapsamında desteklenmiştir “ yazısı sizi önceleyebilir.